- aleyhinde
IэкIыбыкIэ
Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. ТIэшъу Ясин (Mehmet Yasin Celikkıran). 1991.
Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. ТIэшъу Ясин (Mehmet Yasin Celikkıran). 1991.
aleyhinde olmak — (birisinin) birine karşı olumsuz duygu ve davranış içinde bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
aleyhinde (veya aleyhine) söylemek (veya bulunmak) — çekiştirmek, yermek Avrupalılar ordumuz aleyhine ne akıllarına gelirse söylerler. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
MAHKÛM — Aleyhinde hüküm verilmiş olan. Dâvayı kaybedip cezalanan. * Birisinin hükmü altında bulunan. * Zorunda ve mecburiyetinde olma. Katlanma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜDDEÂ ALEYH — Aleyhinde dâvâ açılan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
fişfitlemek — aleyhinde fitnelemek … Beypazari ağzindan sözcükler
golamak — aleyhinde konuşmak … Beypazari ağzindan sözcükler
aleyh — is., Ar. ˁaleyh Bir şeyin veya bir kimsenin karşısında olma, leh karşıtı Aleyhinde bir tertip kuranların gadrine uğradım. R. H. Karay Birleşik Sözler binaenaleyh müddeialeyh Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller aleyhe dönmek aleyhinde olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
davalaşmak — nsz Birbiri aleyhinde mahkemeye başvurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ittifakla — zf. Oy birliği ile Üç kişi ittifakla doktorların aleyhinde bulundular. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
levha — is., Ar. levḥa 1) Bir yere asılmak için yazılmış yazı, safiha İçeri girince göze ilk çarpan şey duvardaki yazı levhaları oluyordu. R. N. Güntekin 2) Tablo, resim Resimci dükkânlarında Türkler aleyhinde birçok levhalar asılmıştı. Ö. Seyfettin 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
mantıksızlık — is., ğı Mantıksız davranma durumu ... milliyetle dinin aleyhinde bulunmaktaki mantıksızlığı, zirzopluğu anlıyor gibi oluyordum. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük